Gebelikte 29. hafta, bebek yaklaşık 36-37 cm baş-topuk uzunluğuna ve 1050-1150 gram ağırlığa ulaşmış durumda. Bebeğin beyni artık solunum ve vücut ısısını kontrol edebilecek kadar gelişti. Beyin yüzeyi ise giderek kıvrılıp kat kat olmaya başladığından, büyüyen beynin sığması için kafatası da genişlemeye başlıyor.
Ayrıca bebeğin kemik iliği de gebelikte 29. hafta itibariyle kan hücreleri yapımını gerçekleştirebilecek hale geldi. Her gün yaklaşık yarım litre idrar yapan bebeğin, vücudunu sarıp onu sıcak tutan lanugo tüyleri ise yavaş yavaş dökülmeye başlamış durumda. Bebek büyümeye devam ettikçe anne rahmi de daha gergin olup, bebeğin hareket alanı daralacağından, bebeğin şimdiye kadar attığı hafif tekmelerinin yerini artık daha sert bir dirsek ya da diz darbesi almaya başlayacak.
Omega-3 yağ asidi beyin gelişiminde önemli
Bebeğin beyin gelişiminin hızla sürdüğü bu haftalarda özellikle de omega-3 yağ asidine oldukça ihtiyaç duyulur. Bebeğin beyni kadar fiziksel gelişimi üzerinde de olumlu etkisi bulunan omega-3 yağ asidi, aynı zamanda erken doğum riskini azaltıp bebeğin doğum kilosunu da artırır. Gebelikleri sırasında omega-3 yağ asidi tüketen anne adaylarının bebeklerinde görülen motor becerileri ve zihinsel fonksiyonların, tüketmeyen anne adaylarının bebeklerinden daha fazla olduğu da bilinen bir gerçektir.
Omega-3 yağ asidi, soya fasulyesi ve ceviz gibi bitkisel kaynakların yanı sıra balıkta da oldukça fazla bulunur. Balıklar aynı zamanda fosfor, çinko, demir, selenyum ve bakır açısından da oldukça zengindir. Bu sebeple bebeğin sağlıklı gelişimini sürdürmesi açısından anne adayının balık tüketmesi önemlidir.
Ancak balık dendiğinde birçok insanın aklına cıva geldiğinden anne adayları balık tüketmeye pek yanaşmayabilir. Oysa cıva bakımından zengin olan ve anne adaylarının tüketmemesi gereken balıklar; kılıç balığı, köpek balığı ve ton balığı gibi büyük balıklardır. Küçük balıklar ise cıva zehirlenmesine sebep olmazlar.
Nefes darlığı problemleri başlanabilir
Nefes darlığı, gebelikte en sık yaşanan sorunlardan biri olup, özellikle de son üç ayda etkisini daha fazla gösterir. Büyüyen rahmin diyaframa yaptığı baskı sonucunda ortaya çıkan bu durum, solunum için daha fazla çaba gösterilmesine neden olur.
Eğer anne adayı nefes darlığı yaşıyorsa, hızlı hareket etmek yerine daha yavaş hareket etmelidir. Dik oturmak ve yatarken daha yüksek yastıklar tercih etmek de diğer önemli çözümlerdir. Nefes darlığı sorunu eğer başka hastalıklardan kaynaklanmıyorsa doğum sonrası ortadan kalkacaktır.